İstanbul-Avrupa – Sayfa 3 – Hesaplı ve lezzetli yemeğin peşinde olanların adresi

Mirza Köftecisi

Balkan göçmenlerinin yoğun olarak yaşadığı Bayrampaşa Yıldırım Mahallesi İstanbul’un en iyi köftecilerinden birine ev sahipliği yapıyor. Yani Mirza Köftecisi’ne. Dışarıdan bakıldığında son derece iddiasız ama sunduğu lezzetlerle son derece farklı ve ayrıcalıklı bir yere sahip olan Mirza Köftecisi Karadağ’lı bir aile tarafından 2003 yılında kurulmuş. Menülerinde ağırlıklı olarak köfte çeşitleri var. Ancak hafta içi sulu yemekleri de misafirlerine sunuyorlar. Biz haftasonu gittiğimiz için maalesef bu ev yemeklerinden tadamadık. Ancak dillere destan Balkan köftelerinin tadına bakma şansını yakaladık. Okumaya devam et “Mirza Köftecisi”

Fasuli

Kuru fasulyeyi sevmeyen var mıdır bilmem. Ben çok severim. Hele ki yanında pirinç pilavı ve turşu olursa. “Her gün yesem bıkmam” belki iddialı bir cümle olur ama sık sık yemekten de bıkmayacağım bir yemektir. İşte bu yüzden Fasuli’ye gidelim teklifi geldiğinde bir saniye bile düşünmeden evet dedim. Zaten ne zamandır uğramak istediğim bir mekandı.

Fasuli’nin Tophane, Cerrahpaşa, Çapa, Vatan Caddesi ve Sirkeci’de 5 şubesi var. Yıllardır kendisine önemli bir müşteri kitlesi edinmiş olan Fasuli İstanbul’da kuru fasulye denilince akla ilk gelen yerlerden biri. Buranın ana yemeği, yani kralı kuru fasulye ama menüde Karadeniz yöresinin diğer lezzetleri de var. Dilerseniz Hemşin mıhlama, karalahana dolması, Akçaabat köftesi, hamsili pilav, Rize çoban kavurma, kara lahana çorbası da yiyebilirsiniz.

Okumaya devam et “Fasuli”

Tarihi Özkan Köftecisi

Eminönü asırlar boyunca İstanbul’un ticaret merkeziydi. Bugün ticaretin merkezi farklı noktalara kaysa da Eminönü sokakları haftanın her günü hala cıvıl cıvıl. Bilenlerin bile içinde kaybolabileceği, asırlık binalarla dolu bu sokaklarda aklınıza hayalinize gelmeyecek binlerce şey bulabilirsiniz. Hareketin bu kadar çok olduğu bir yerde elbette yemek yenecek yerlerin sayısı da bir hayli fazla oluyor. İstanbul’un en önemli bazı lezzet noktalarını barındıran bu muhitte size tanıtmak istediğim mekan görüntüsü ve fiyatlarıyla mütavazı ancak sunduğu lezzetlerle son derece iddialı olan Tarihi Özkan Köftecisi. 1986 yılında Ali Rıza Özkan tarafından kurulan Tarihi Özkan Köftecisi bugün oğulları Şeref, Eşref ve Şerafettin Özkan tarafından işletiliyor.

Okumaya devam et “Tarihi Özkan Köftecisi”

Fatih Karadeniz Pidecisi

Tirebolu’lu Mehmet Yazıcı’nın 1957 yılında kurduğu Fatih Karadeniz Pidecisi pek çok kişiye göre İstanbul’un en iyi pidecisi. Karadeniz bölgesinden temin edilen malzemelerin odun ateşinde pişirilmesiyle ortaya çıkan pidelerin lezzetinin ünü Türkiye sınırlarını bile aşmış. Bu yüzden sırf pide yemek için İstanbul’un değişik yerlerinden buraya gelenlerin yanında değişik ülkelerden gelen turistleri de görmek mümkün. Mekan turistlerin ilgisini çekse de sunulan lezzetler “turistik” değil. Burada bulacağınız şey bildiğiniz saf, doğru dürüst Karadeniz Pidesi. Bu girişten sonra ilk olarak mekana nasıl gideceğinizi tarif edeyim. Saraçhane’den Fatih’e doğru giderken sağ tarafınızda Fatih Anıtı Parkı’nı göreceksiniz. Onu geçin, İtfaiye Caddesi’ni de geçtikten sonra ilk sağ ve ilk sola döndüğünüzde Fatih Karadeniz Pidecisi’ni hemen sağ tarafta göreceksiniz. Yani yeri son derece kolay. Eğer dışarıda hava güzelse ve dışarıda yer varsa hemen oturun. Fazla ayak altı olmasın derseniz arka taraftaki dar merdivenlerden yukarı çıkabilir ve sakin bir ara sokağa bakan terasta da oturabilirsiniz. Tercih sizin. Okumaya devam et “Fatih Karadeniz Pidecisi”

Emin Baba Dürüm Evi

Uzun bir aradan sonra yepyeni bir mekanla karşınızdayım sevgili halkgurmeleri. Bu sefer İstanbul’da iyi Adana kebap yenebilecek bir mekanın peşindeydim. Bir arkadaşımın tavsiyesiyle gittiğim Emin Baba Dürüm Evi araştırmalarımın güzel bir meyvesi oldu. Hem güzel bir kebap yedim hem de müşterisini velinimet olarak gören güzel insanlarla tanıştım. Emin Baba 1999 yılında Gülbağ’da kendi deyimleriyle derme çatma bir dükkanda bu işi yapmaya başlamış. Gördüğü ilgi sayesinde 2008 yılında Ortaklar Caddesi şubesini açmış. Bundan kısa süre sonra merkezi hemen arkasındaki daha büyük bir yere taşımış. Son olarak da Beykent şubesi açılmış. Ancak bu büyüme kalitesini etkilememiş. Çünkü burası hala bir aile şirketi. Okumaya devam et “Emin Baba Dürüm Evi”

Öz Karadeniz Pide Salonu

Neredeyse her mahallede bir pidecinin bulunduğu İstanbul’da bir zamanlar çok az sayıda pideci bulunduğuna inanmak zor olabilir. İşte o eski zamanlarda, Şişli’de İstanbul’un ilk pidecilerinden biri açıldı. 1960’da Mehmet Çolak tarafından kurulan ve bugün oğulları tarafından işletilen Özkaradeniz Pide Salonu 1980’de taşındığı “yeni” mekanında 50 yıldan uzun süredir hizmet veriyor. Buranın menüsünde esas olarak pide var. Menüde pizza ve lahmacun da var ancak kendilerini esas olarak pideci olarak tanımlıyorlar. Dolayısıyla buraya gidecekseniz yiyeceğiniz tek bir şey var o da PİDE. Sadece ve sadece pide sundukları ve bunu da çok uzun bir süredir yaptıkları için tahmin edebileceğiniz gibi pideleri son derece lezzetli. Gelelim Özkaradeniz Pide Salonu’na nasıl gideceğinize. Bunu özellikle anlatacağım çünkü burası Şişli’de bir ara sokakta, dikkat etmezsenin önünden geçip gidebileceğiniz ufacık bir dükkan. Tarif etmenin en kolay yolu Şişli’den Taksim istikametine giderken, Abide-i Hürriyet Caddesi’nde eski Adliyeyi ve camiyi geçtikten sonra, Mıstık Marmaris Büfe’den sonra soldaki ilk sokak olarak anlatmak. Okumaya devam et “Öz Karadeniz Pide Salonu”

Çınaraltı Uykuluk

Aslına bakarsanız bu gecikmiş bir yazı. Mayıs başında gittiğim, lakin ancak şimdi yazmaya fırsat bulabildiğim Çınaraltı Uykuluk İstanbul’un gizli kalmış lezzet köşelerinden biri. Çınaraltı’nı anlatmadan önce ilk olarak uykuluk nedir onu anlatmak faydalı olur sanırım. Wikipedia’nın uykuluk ile ilgili tanımı şöyle: “Uykuluk hayvanın göğüs kafesinin üst kısmında bulunan timus ve pankreas bölgelerindeki bazı salgı bezlerinden oluşur”. Hayvanın değişik yerlerinden elde edilen ve buna göre adı ve tadı farklılık gösteren uykuluk genel olarak bahar aylarına özgü bir lezzet olarak bilinir. Nedeni ise tahmin edebileceğiniz gibi uykuluğun özellikle kuzulardan elde edilmesi. Zamanında Sütlüce’de bulunan mezbaha civarda uykuluk satan bir çok mekanın açılmasına imkan vermiş. Mezbaha yıllar önce kapanmış ama uykulukçuların bir kısmı hala aynı yerde bu işe devam ediyor. Okumaya devam et “Çınaraltı Uykuluk”

Tavuk dönerin adresi Atik Büfe

Tavuk döner bildiğimiz atadan dededen kalma et dönerden çok sonra hayatımıza girdi. Yanlış hatırlamıyorsam ilk çıkışı İngiltere’de deli dana hastalığının ortaya çıkması ve bunun bütün dünyada kırmızı ete karşı abartılı boyutlara ulaşan bir korku yarattığı döneme rast gelir. Tavuk döner hayatımıza geç girdi ama fiyatının et dönere göre uygun olması sayesinde hızla yayıldı. Her konuda olduğu gibi bunu da baştan savma yapanlarla hakkını vererek yapanlar ortaya çıktı. Yazımızın konusu olan Atik Büfe bu işi gerçekten hakkını vererek yapanlardan bir yer. 1982 yılında Ali Maden tarafından kurulan Atik Büfe tavuk döner ve tost üzerine uzmanlaşmış bir müessese. Et döner istiyorsanız gideceğiniz yer sahipleri aynı olan karşı köşedeki Piknik Büfe. Bu iki büfenin menüleri tavuk-et döner ayrımı dışında birebir aynı.
Okumaya devam et “Tavuk dönerin adresi Atik Büfe”

Lades 2 Restaurant

Yumurta sever misiniz? Ya menemen? Cevabınız evetse Lades 2 Restaurant’ı mutlaka ziyaret etmelisiniz. Lades 2, İstiklal Caddesi, Sadri Alışık Sokak’ta ev yemekleri yapan Lades Restaurant’ın hemen karşısında. Hangisi menemen yapan, hangisi ev yemeği yapan diyecek olursanız İstiklal Caddesi’nden girince solda kalan menemen yapan, sağdaki ise ev yemekleri yapan. Lades 2 sade, gösterişten uzak bir esnaf lokantası. Menüsünde ağırlıklı olarak yumurta ve menemen çeşitleri mevcut. Ayrıca tavuk çorbası, pilav, kahvaltı ve tatlı çeşitlerinden de tatmak mümkün. Özellikle tatlı menüsü mekanın ufaklığıyla karşılaştırılınca oldukça zengin sayılabilir.

Okumaya devam et “Lades 2 Restaurant”

Siirt Şeref Büryan Salonu

Büryan ikiye bölünmüş bir kuzunun derin bir kuyuya asıldıktan sonra kapağının kapatılarak ağır ağır pişirilmesiyle yapılan bir kebaptır. Değişik yörelerde aynı tarzda pişirilen kebaplar olsa bile Büryan kebabı denilince akla genellikle Siirt gelir. Siirt’te bu işin çok sayıda erbabını bulmak elbette pek zor olmasa gerek. Ama İstanbul’da iyi bir büryan kebap yemek istiyorsanız adresiniz bellidir. Siirt Şeref Büryan Kebap Salonu. Zamanında şimdiki yerine çok yakın ufak bir dükkanda hizmet veren Şeref Büryan artık Fatih İtfaiye Caddesi’nde 5 katlı büyük bir mekana geçmiş. Tarihi 1892’ye kadar dayanan Şeref Büryan büyümesine rağmen kalitesini korumayı ise başarmış. Şeref ‘e bir Cumartesi günü gittim. Vaktim geçmesini beklerken kasaplar ve yöresel ürünler satan dükkanlarla dolu İtfaiye Caddesi’ni turladım. İstanbul’un herhangi bir yerindeki kasaplarda görebileceğiniz fiyatların neredeyse yarısına et satan kasaplar ilk anda ilgimi çekse de buradan et alma fikrini kısa sürede kafamdan attım. Zira et şakaya gelmeyecek bir ürün. Boşuna “Ucuz etin yahnisi” diye bir lafımız yoktur herhalde. Okumaya devam et “Siirt Şeref Büryan Salonu”