Samos’da ne yenir?

Samos
Samos

Kos ve Midilli‘nin ardından artık gelenekselleşen Yunan adaları turumuzun bu seneki durağı Samos. Samos Kuşadası’nın karşısında, Türkiye’ye en yakın Yunan adalarından biri. İki kara parçasının birbirlerine en yakın olduğu nokta Dilek Yarımadası. Burada mesafe 2 kilometrenin bile altında. Kuşadası‘ndan feribotla merkezi olan Vathy‘e ulaşmak ise yaklaşık 1 saat tutuyor. Samos’da gidilebilecek bir çok kasaba var. Merkez Vathy. Burası daha şehir havasında bir yer. Daha ufak, sessiz bir yer arayanların gidebilecekleri pek çok ufak kasaba var. Mesela Kokkari, Pythagorion, Marathokambos, Karlovasi. Ben Kokkari ve Pythagorion’daki bir kaç mekanı ziyaret edebildim. İşte bunlardan bazıları: Okumaya devam et “Samos’da ne yenir?”

Paçacı Hikmet, Bostancı

kuzu tandır - paçacı hikmet- tandır
Kuzu tandır

Paçacı Hikmet Bostancı’da Diyarbakır yemekleriyle meşhur bir lokanta. Adından da anlaşılacağı gibi en iddalı oldukları yemekleri kelle paça çorbası. Neredeyse her gelen menüye bile bakmadan önden bir kelle paça çorbası siparişi veriyor. Biz de aynısını yapıyoruz. Daha yerimize oturur oturmaz çorbalarımızı söylüyoruz. Tabii ki buraya gelip de bir çorba içip kalmak olmaz. Zaten mekana girince gördüğünüz tezgahtaki yemekler de buna pek imkan tanımıyor. Gerek Diyarbakır yöresinin gerekse diğer yörelerin yemekleri kendilerini tatmanız için gözünüzün içine bakıyor. Mumbar dolması, sac tava, tandır, ayvalı kavurma, kaburga dolması, güveç, kuzu gerdan, et haşlama, tas kebap, aşçı yemeği, köfteler derken insan hangisini seçeceğini şaşırıyor. Paçacı Hikmet Usta’nın menüsü bir esnaf lokantasına yakışır şekilde günlük olarak değişiyor. Bu sayede her gittiğinizde farklı bir yemek, farklı bir lezzetle karşılaşabiliyorsunuz. Okumaya devam et “Paçacı Hikmet, Bostancı”

Köfteci Mustafa, Adapazarı

Köfteci Mustafa
Köfteci Mustafa

Köfteci Mustafa tarihi 1912 yılına kadar uzanan, Adapazarı’nın marka olmuş değerlerinden biri. Meşhur Adapazarı ıslama köftesinini icat eden kişi Mustafa Bey burayı kurduğundan beri sadece ve sadece köfte yapıyorlar. Bir de piyaz elbette. Elbette çorba falan da var ama ana yemek köfte. Bu arada sürekli köfte diyorum ama bir de ekmek var ki apayrı bir konu. Kemik suyu ve kırmızı biber marifetiyle ekmek köfteden rol çalar hale geliyor. Şu kadarını söyleyebilirim ki buraya gidip de “Ben ekmek yemem” derseniz hayatınızdan büyük bir lezzet deneyimini çıkartmış olursunuz. Yapmayın.  Okumaya devam et “Köfteci Mustafa, Adapazarı”

Şöhretler Köftecisi

Şöhretler Köftecisi
Şöhretler Köftecisi

Şöhretler Köftecisi Beşiktaş’ta Şair Leyla Sokak’ta yer alan 2 köfteciden biri. Her daim hareketli olan Beşiktaş Çarşı’da köfte yemek isteyenler bu iki adresten birinin kapısını çalıyor. Biz bu ziyaretimizde Şöhretler Köftecisi‘ni seçtik. Mekanın duvarları Beşiktaş Spor Kulübü’nün tarihini yansıtan yüzlerce fotoğrafla kaplı. Kendinizi bir köftecide değil de müzede hissetmeniz işten değil. Tabii girişteki kocaman ızgarayı ve masaları dolduran köfte severleri görmezden gelebilirseniz.

Şöhretler Köftecisi’nde servis güleryüzlü ve hızlı. Siparişinizi vermenizle köftelerinizin önünüze gelmesi arasında geçen süre son derece kısa. Köfteye geçmeden önce dilerseniz lezzetli mercimek çorbalarını da deneyebilirsiniz.  Okumaya devam et “Şöhretler Köftecisi”

Sabırtaşı

Sabırtaşı içli köfte
Sabırtaşı içli köfte

İstiklal Caddesi’nde Yapı Kredi Kültür Merkezi’nin hemen karşısındaki küçük içli köfte tezgahını ve bembeyaz önlüğüyle başında duran güler yüzlü Mustafa Bey’i kalabalığın içinde sürüklenerek geçip giderken fark etmemiş olabilirsiniz. Eğer öyleyse büyük bir kaybınız var demektir. Mustafa Bey bu ufak tezgahta ve önünde durduğu binanın 5. katındaki restorantında eşsiz çiğ köfteler, mantılar ve daha nice Maraş lezzetlerini misafirlerine sunuyor. Sabırtaşı’nın adına yakışır bir hikayesi var. Maraş’ın ünlü gıda toptancılarından Ali Topçuoğlu 1988 yılında iflas ediyor ve İstanbul’a göç etmek zorunda kalıyor. Bir süre çeşitli işler deniyor. Ama olmuyor. Bir gün eşi Fatma Hanım ben içli köfte yapayım, sen de sat diyor. Ali Bey olmaz demiyor. Giyiyor bembeyaz önlüğünü ve İstiklal Caddesi’ne çıkıyor. Pek çok insanın Sabırtaşı’yla tanışıklığı da bu sayede başlıyor. Temizliği, beyefendiliği ve içli köftelerinin lezzeti sayesinde bir müdavim kitlesi ortaya çıkıyor. Ali Bey bu sayede hem evini geçindiriyor, hem de tüm borçlarını kapatıyor. Tam 20 yıl tezgahında köftelerini satmaya devam ediyor. Sonrasında da Galatasaray meydanındaki bu restorantı açıyor. 2009 yılında vefat edince tezgahın başına oğlu Mustafa Bey geçiyor. Köftelere ise hala Fatma Hanım’ın eli değiyor.  Okumaya devam et “Sabırtaşı”

Köfteci Mustafa

Köfteci Mustafa
Köfteci Mustafa

Sinan Bali halkgurmesi.com için yazdı.

Sulu, leziz köfte

İstanbul’da, hatta tüm Türkiye’de ucuz ve çabuk yemek yeme söz konusu olduğunda köfteciler başı çekiyor desem yalan olmaz herhalde. Halkgurmesi’nde bile tanıtılan mekanların çoğu köfteciler.

Bu kez Kapalıçarşı ve civarındaki bazı lezzet noktalarının keşfine çıktığımızda ilk durağımız Köfteci Mustafa oldu. Aslında 50 senelik bu müesseseyi bilenler zaten biliyor. Namı almış yürümüş ve civarın en bilinen lokantalarından biri olmuş. Kapalıçarşı’nın Mercan Kapısına yakın bir çıkmazdaki köfteci lokantası, ufak olmasa da gözden ırak biraz. Okumaya devam et “Köfteci Mustafa”

Tuna Köftecisi

Tuna Köftecisi
Tuna Köftecisi

Sinan Bali halkgurmesi.com için yazdı.

Adapazarı’nda Balkan usulü köfte Adapazarı deyince akla ıslama köfte gelir. Ancak son Adapazarı ziyaretimde kuzenlerim beni ıslama köfteciye değil, değişiklik olsun diye Balkan usulü köfte yapan bir lokantaya götürdüler: Tuna Köftecisi’ne. Kartvizitinde yazan “Esnaf Köfte Salonu” ibaresini haklı çıkartırcasına gerçekten esnaf işi bir lokanta. Ancak salon demek biraz abartı olur. İçeride hepi topu 3 masa var, iki masa da dükkanın önünde. Ama tüm masalar dolu. Belli ki ağzının tadını bilenler Kemal Usta’nın köftesini yemeden geçmiyor. Dayım ve iki kuzenimle ızgaranın yanı başındaki masaya oturduk ve yükselen dumanın cazibesine kapılarak bir buçuk köftelerimizi söyledik, ortaya da piyaz. Önden gelen piyaz ve acılı sosa ekmek bandırarak küçük ziyafetimize başladık. Özellikle piyazda kullanılan zeytinyağı kaliteli ve lezzetliydi. Okumaya devam et “Tuna Köftecisi”

Köfteci Odabaşlar

Odabaşlar Köfte
Odabaşlar Köfte

Beykoz’un Soğuksu Mahallesi belki pek çok kişinin hiç gitmediği, hatta tam olarak nerede olduğunu bile bilmediği bir yer olabilir. Ama şimdi size Soğuksu’nun nerede olduğunu öğrenip, oraya gitmeniz için son derece geçerli bir sebep söyleyeceğim. KÖFTECİ ODABAŞLAR. Üsküdar sahilinden uzun bir otobüs ve kısa bir minibüs yolculuğundan sonra ulaştığımız Soğuksu meydanında (Saat kulesini görünce ineceksiniz) Köfteci Odabaşlar‘ı tam karşımızda bulduk. Hava kapalı ve yağmurlu olduğu için içeriye geçtik ve masamıza kurulduk. Gerek soğuk, gerekse açlığın neticesi olarak önden sıcak birer mercimek çorbası söyledik. Çorba sınıfı geçti. Bu arada ortaya görüntüsüyle göz dolduran piyazımız da geldi. Hemen limonlayıp, tuzladıktan sonra tadına baktık…. O da sınıfı geçti. Veee sıra geldi köfteye. Şu kadarını söyleyebilirim. Köftenin daha ilk lokmasında buraya gelmekle ne kadar doğru bir iş yaptığımızı anladım. Etli, sulu ve nar gibi kızarmış köfteler gerçek bir ustalık ürünü. Okumaya devam et “Köfteci Odabaşlar”

Kos, Yunanistan

Kos
Kos

Son bir kaç yıldır kapıda vize alma imkanı sayesinde Yunan adaları artık neredeyse komşu kapısı oldu. Özellikle Kos, Midilli, Sakız, Rodos gibi adalar kelimenin tam anlamıyla Türk akınına uğradı. Hal böyle olunca buralarda ne yenir, ne içilir konusu da gündeme gelmeye başladı. İşte bu nedenle bu yazımızın konusu bir Yunan adası olan Kos.

Kos Bodrum’un hemen karşısında. Turgutreis ve Bodrum’dan kalkan feribotlarla ulaşmak mümkün. Vize işlemlerinizi feribot acentaları vasıtasıyla kolayca halledebiliyorsunuz. Bodrum’dan kalkan feribotlara binerseniz yaklaşık 1 saat sonra Kos’a ayak basmış oluyorsunuz. Kos’a vardığınızda kapıda vize işlemiyle gelenleri ayrı bir kapıdan içeri alıp pasaportları topluyorlar. Yaklaşık 15-20 dakika sonra pasaportlar vizeleri uygulanmış bir şekilde getirilip sahiplerine teslim ediliyor. Kos diğer tipik Yunan evlerinin olduğu adalara ufak adalara göre çok daha şehirleşmiş, turistik bir ada. Adanın sokaklarında dolaşırken tabelaları görmezseniz kendinizi kolaylıkla herhangi bir Türk sahil kasabasında zannedebilirsiniz. Ada yemek yemeyi sevenlere pek çok alternatif sunuyor. Balık, et, Yunan, Türk, İtalyan, ucuz, pahalı herkese hitap eden bir şeyler bulmak mümkün. İşte Kos’ta harcadığım kısa süre içinde deneme fırsatı bulduğum ve memnun ayrıldığım mekanlar: Okumaya devam et “Kos, Yunanistan”

Namlı Rumeli Köftecisi

Köfte
Namlı Rumeli Köftecisi

Hep söylerim Sirkeci’de ki Hocapaşa Sokak yemek düşkünleri için tam bir cennet diye. Dönerin, pidenin, köftenin en iyilerini burada bulmak mümkün. Hem de hepsi birbirine bir kaç adım mesafede. Namlı Rumeli Köftecisi‘de bu mekanlardan biri. Gümülcine’den gelen Faruk ve Ferruh Özbek kardeşler tarafından 1982 yılında  kurulan Rumeli Köftecisi’nin kömür ateşinde pişmiş köfteleri kadar irmik helvası da meşhur. Yer bulmak ise bir mesele. Alt katta ve yukarıdaki asma katta toplasanız 5-6 masalık yer ancak var. Neyse ki yaz günlerinde dışarıdaki masalarda rahat rahat oturuluyor da yer sorunu biraz azalıyor. Ama yine de özellikle öğle saatlarinde neredeyse bütün masalar dolu oluyor. Okumaya devam et “Namlı Rumeli Köftecisi”