Çamlıbel Restaurant, Keşan

Satır et
Satır et

Keşan’ın hemen kenarında yeşillikler içinde bir yer Çamlıbel Restaurant. Keşan’ın meşhur satır eti için gidilebilecek bir kaç yerden biri. Öncelikle mekan çok ferah. Masaların arasındaki mesafe çok geniş. Servis hem hızlı, hem de ilgili ve güler yüzlü. Buraya gelme nedenimiz olan satır et ise olağanüstü bir lezzet. Sadece doğal beslenmiş kıvırcık kuzu eti ve tuz kullanılarak yapılan tam bir lezzet bombası. Okumaya devam et “Çamlıbel Restaurant, Keşan”

Pide Sun, Moda

Pide Sun
Pide Sun

Halkgurmesi’ni takip edenler bilir. Pidenin benim kalbimde yeri ayrıdır. İyi bir pide için kıta değiştirmeyi bile göze alırım. Tıpkı Pidesun‘da olduğu gibi. Pidesun Samsun pidesi yapıyor. Menüsü son derece geniş ve çeşitli. Açık ve kapalı olarak ayırırsak sanırım 60 civarında çeşidi var. Bu sayede başka yerlerde pek bulamayacağınız değişik pideleri var. Mesela ıspanaklı kaşarlı, et dönerli, enginarlı gibi. Pidesun’un iki fırını var. Biri gazlı öteki ise odun fırını. Odun fırınından çıkan pideleri elbette daha lezzetli. Pidelerin fiyatları çok ucuz değil. Ancak büyüklükleri ve malzemenin fazlalığıyla verdiğiniz parayı kesinlikle hak ediyor. Okumaya devam et “Pide Sun, Moda”

Samos’da ne yenir?

Samos
Samos

Kos ve Midilli‘nin ardından artık gelenekselleşen Yunan adaları turumuzun bu seneki durağı Samos. Samos Kuşadası’nın karşısında, Türkiye’ye en yakın Yunan adalarından biri. İki kara parçasının birbirlerine en yakın olduğu nokta Dilek Yarımadası. Burada mesafe 2 kilometrenin bile altında. Kuşadası‘ndan feribotla merkezi olan Vathy‘e ulaşmak ise yaklaşık 1 saat tutuyor. Samos’da gidilebilecek bir çok kasaba var. Merkez Vathy. Burası daha şehir havasında bir yer. Daha ufak, sessiz bir yer arayanların gidebilecekleri pek çok ufak kasaba var. Mesela Kokkari, Pythagorion, Marathokambos, Karlovasi. Ben Kokkari ve Pythagorion’daki bir kaç mekanı ziyaret edebildim. İşte bunlardan bazıları: Okumaya devam et “Samos’da ne yenir?”

Baba Söğüş, Beşiktaş

İzmir söğüş
İzmir söğüş

Söğüş denince şöyle bir yutkunanlardan mısınız? Gurbette söğüş hasreti çeken bir İzmirli misiniz? Müjde!! Artık İstanbul’da da gerçek İzmir söğüş yapan bir yer var. Baba Söğüş. Ağzınıza layık bol maydanozlu, soğanlı ve kimyonlu bir İzmir söğüş yemek için yapmanız gereken tek şey Beşiktaş’a gitmek.

İşin başlangıcı aslında pek çoğumuzun aşina olduğu (ve hayalini kurduğu) kurumsal bir şirkette çalışırken bir gün her şeyi geride bırakıp, zevk aldığı bir işi yapmaya karar veren 2 arkadaş hikayesine dayanıyor. Diana Yener ve Burak Bayrakçı iki sakatat aşığı. Bakıyorlar ki koca İstanbul’da her şey var ama İzmir söğüş açısında ciddi bir eksik var. Kolları sıvayıp bu işe girişiyorlar. İnsan sevdiği işi yapınca sonucu da ona göre oluyor. Dürüm söğüşlerin malzemesi bol. İçinde kelle eti, dil, beyin, maydanoz, soğan ve kimyon var. Bütün malzeme koca bir dürüm haline getiriliyor, kağıda sarıldıktan sonra da açılıp dağılmasın diye paket lastiğiyle sabitlenip servis ediliyor. Dürüm yerine porsiyon isterseniz o da mevcut. Okumaya devam et “Baba Söğüş, Beşiktaş”

Meşhur Fetih İşkembe Salonu, Balat

İşkembe çorbası
İşkembe çorbası

Balat İstanbul’un en eski semtlerinden biridir. Tarih kokan bu semtin sokakları özellikle hafta sonlarında amatör fotoğrafçılarla dolar. Gezilir, dolaşılır sonra karınlar acıkır. Ne yesek sorusunun en lezzetli cevaplarından biri de Meşhur Fetih İşkembe Salonu‘dur. İşkembe çorbası, tuzlama, paça, damardan tuzlama, kokoreç, kelle derken sakatat düşkünü biriyseniz hangisi söyleyeceğinizi şaşırıyorsunuz. 1973 yılında Hacı Mehmet Çelik’in açtığı Meşhur Fetih İşkembe Salonu bugün oğulları tarafından işletiliyor. Servis sabah 7’de başlıyor ve akşam 22’ye kadar devam ediyor. Okumaya devam et “Meşhur Fetih İşkembe Salonu, Balat”

Tarihi Eyüp Sultan Güveççisi, Eyüp

eyup guveci

Eyüp Sultan yüzyıllardan beri deyim yerindeyse İstanbul’un dini merkezidir. Semtin sokakları Eyüp Sultan Camii‘ni ve türbesini ziyaret etmek için İstanbul’un, hatta ülkenin her tarafından gelen ziyaretçilerle doludur. Bu kadar insanın olduğu yerde olmazsa olmazlardan biri de elbette yeme içme mekanlarıdır. Meydanın etrafındaki onlarca lokanta, cafe, tatlıcı, fırının arasında dolaşırken gözünüze bir de güveççiler çarpar. Ancak bunların vitrinlerine baktığınızda gördüğünüz bildiğiniz toprak kaplardaki güveç değil, kır pidesine benzeyen bir şey olur. İşte o kır pidesi benzeri şeyler meşhur Eyüp güvecidir. Tarihi Eyüp Sultan Güveççisi Eyüp’te bu işi yapanların içinde en meşhuru. Dedeleri işe 1958 yılında bir tezgahla başlamış. Bugün 3. nesil görev başında.  Okumaya devam et “Tarihi Eyüp Sultan Güveççisi, Eyüp”

Paçacı Hikmet, Bostancı

kuzu tandır - paçacı hikmet- tandır
Kuzu tandır

Paçacı Hikmet Bostancı’da Diyarbakır yemekleriyle meşhur bir lokanta. Adından da anlaşılacağı gibi en iddalı oldukları yemekleri kelle paça çorbası. Neredeyse her gelen menüye bile bakmadan önden bir kelle paça çorbası siparişi veriyor. Biz de aynısını yapıyoruz. Daha yerimize oturur oturmaz çorbalarımızı söylüyoruz. Tabii ki buraya gelip de bir çorba içip kalmak olmaz. Zaten mekana girince gördüğünüz tezgahtaki yemekler de buna pek imkan tanımıyor. Gerek Diyarbakır yöresinin gerekse diğer yörelerin yemekleri kendilerini tatmanız için gözünüzün içine bakıyor. Mumbar dolması, sac tava, tandır, ayvalı kavurma, kaburga dolması, güveç, kuzu gerdan, et haşlama, tas kebap, aşçı yemeği, köfteler derken insan hangisini seçeceğini şaşırıyor. Paçacı Hikmet Usta’nın menüsü bir esnaf lokantasına yakışır şekilde günlük olarak değişiyor. Bu sayede her gittiğinizde farklı bir yemek, farklı bir lezzetle karşılaşabiliyorsunuz. Okumaya devam et “Paçacı Hikmet, Bostancı”

Midilli, Yunanistan

Molyvos
Molyvos

Midilli adası vize almanın kolaylığı (kapıda vize hizmeti) ve kıyılarımıza yakınlığı sayesinde kolayca ziyaret edilebilen bir Yunan adası. Ayvalık’tan kalkan Turyol ve Jale Tur’a ait Midilli adası feribotları yaklaşık 1 saatlik bir yolculukla adaya ulaşıyor. Bireysel olarak kolayca gidebileceğiniz gibi Midilli turu düzenleyen bir çok firma da bulunmakta. Bu özellikleri sayesinde de son yıllarda Türk turistlerin gözdesi haline gelmiş durumda. Bu yazıda Midilli‘deki onlarca mekan arasından ziyaret etme şansı bulduğum birkaç mekanı kısa kısa tanıtmaya ve Midilli’de ne yenir sorusuna cevap vermeye çalışacağım. Okumaya devam et “Midilli, Yunanistan”

Şeyhmuz Kebap

 

Şeyhmus kebap
Şeyhmuz kebap

Damak tadıyla ve mekan seçimiyle ilgili doğru olduğuna inandığım bir kural vardır. “Esnaf yanılmaz”. Eğer esnaf bir yeri tuttuysa orası çok büyük ihtimalle iyidir. Tıpkı Şeyhmuz Kebap gibi. İstanbul’un en turistik mekanlarından Kapalıçarşı’nın hemen yakınındaki Şeyhmus Kebap 1975’den beri hizmet veriyor. Şeyhmuz’a bir Cumartesi günü öğle saatlerinde gittik. Dışarıdaki masalar tamamen doluydu. Biz de içeride boş kalan son masaya kurulduk ve siparişimizi verdik. Birer porsiyon Şehmuz kebap, kuzu şiş ve Mardin kebap. Güveçte gelen bulgur pilavını, yoğurdu ve ezmeyi de ihmal etmedik elbette. Ama ilk olarak birer tane lahmacun söyledik. Gelen lahmacunlar son 4-5 gündür lahmacun diye kıvranan bünyeme ilaç gibi geldi. Satır kıymasından yapılan harcı ve ince hamuruyla son zamanlarda yediğim en lezzetli lahmacunlardan biriydi. Okumaya devam et “Şeyhmuz Kebap”

Köfteci Mustafa, Adapazarı

Köfteci Mustafa
Köfteci Mustafa

Köfteci Mustafa tarihi 1912 yılına kadar uzanan, Adapazarı’nın marka olmuş değerlerinden biri. Meşhur Adapazarı ıslama köftesinini icat eden kişi Mustafa Bey burayı kurduğundan beri sadece ve sadece köfte yapıyorlar. Bir de piyaz elbette. Elbette çorba falan da var ama ana yemek köfte. Bu arada sürekli köfte diyorum ama bir de ekmek var ki apayrı bir konu. Kemik suyu ve kırmızı biber marifetiyle ekmek köfteden rol çalar hale geliyor. Şu kadarını söyleyebilirim ki buraya gidip de “Ben ekmek yemem” derseniz hayatınızdan büyük bir lezzet deneyimini çıkartmış olursunuz. Yapmayın.  Okumaya devam et “Köfteci Mustafa, Adapazarı”