Prag’da Sokak Yemekleri

Tredelnik
Prag - Tredelnik

Ülke dışında olmak, sıcacık pidelerden veya dumanı tüten iskender kebaplardan uzak kalmak bir halk gurmesini etkiler mi? Elbette hayır. Tam tersine gittiği ülkenin yerel lezzetlerini ve “sokaktaki adam”ın ne yediğini araştırır. Bu uğurda gerekirse ne olduğunu bilmediği, adını telaffuz ederken bile zorlandığı yemekleri yer. Sinan Bali’de aynen böyle yapmış. Çek Cumhuriyeti’ne gerçekleştirdiği gezide boş durmamış ve bu Çek’ler ne yer, ne içerler diye ufak bir araştırma yapmış. İşte onun kaleminden Prag’ın sokak lezzetleri.
Birkaç hafta önce Prag’a 10 günlük bir seyahat yaptım. Malum süre uzun, bütçe de kısıtlı olunca sokak yemeklerini bol bol deneme fırsatım oldu. Şansım Paskalya dönemi olduğu için kentin başlıca meydanlarında Paskalya Pazarları kuruluydu ve buralarda çok çeşitli sokak yemekleri bulunuyordu. Üstelik de oldukça hesaplıydılar. Ben Çek mutfağına özgü olan üç yemeği denedim: langose, tredelnik ve bramboraky

Bunlar dışında bol bol sosisli sandviç de tüketiliyordu ama hammaddesi domuz eti olduğu için tüm iştah açıcı görünümlerine rağmen ben yiyemedim. Ayrıca şnitzel, pizza dilimi, hamburger gibi pek çok hızlı yemek çeşidi de büfelerde satılıyor. Çekler biraları ile meşhur olduğu için, pek çok büfede meşrubatların yanı sıra bira ve şarap bulmak da mümkün.

Gelelim benim tattıklarıma. İlk önce “langose”. Bu aslında bizim bildiğimiz pişinin biraz daha irisi. Üzerine ketçap, rendelenmiş peynir ve sarımsak koyuluyor. Ben sarımsak istemedim. Oldukça doyurucu, hatta biraz mideye oturucu. Çok yağlı ve ağır. Tam bir kolesterol bombası ve artık ne biçim bir yağda kızarttılarsa, bütün gün mide faaliyetlerim kontrolden çıktı. Kağıt bir tabakta, peçeteyle sunulduğu için elinize yüzünüze bulaşan yağı dert etmeyecekseniz ve sağlam bir mideniz varsa deneyebilirsiniz. Yine de ben ketçap yerine reçel veya marmelatla sunulsaydı daha iyi olurdu diyorum.

Tredelnik; işte orijinal bir tadımlık. Hem lezzetli hem yemesi eğlenceli. Aslında bu da ahım şahım bir şey değil. Hamuru, uzun bir merdaneye rulo şeklinde doluyorlar, közde çevirerek pişiriyorlar ve üzerine toz şekeri serpip sunuyorlar. Şekerli ekmek gibi bir şey oluyor. Artık tatlı niyetine mi tuzlu niyetine mi yersiniz bilmem. Ben eğlencelik olarak yedim. Rulo halindeki hamuru ısırmak eğlenceliydi. Üç sokak yemeği arasında en sevdiğim de bu oldu. Prag’a giderseniz mutlaka deneyin derim.

Bramboraky ise bir patates yemeği. Patates mücveri demek daha doğru olur. Hamur haline getirilmiş patatesleri kızgın yağa atıyorlar, daha sonra çıkartıp yuvarlak kalıplara koyuyorlar. Bir porsiyonda 5-6 adet olmak üzere servis ediyorlar. Söylemeye gerek var mı? Bu da aşırı yağlı ve ağır. Yine de langose’den daha iyi olduğunu söyleyebilirim.

Tüm bu yemeklerin en iyi tarafları ucuzlukları. Her biri 50 Çek Kronu, yani 2 Euro civarında. Eğer Prag’a yolunuz düşerse ve yemek tezgahlarına rastlarsanız, kısa bir yemek molası verin ve ünlü Astronomi Kulesi’nin arkasındaki parkta bu yemeklerin tadına bakın. Yemekler pek bir şey vaat etmese de parktaki insanları seyretmek çok zevkli.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir