Sinan Bali yazdı
Adapazarı’nda benzersiz Arnavutciğeri ziyafeti
Anadolu’nun yemek konusunda ne kadar zengin olduğunu tartışmaya gerek yok. Her ilde, her yörede eşsiz lezzetlere rastlamak mümkün. Adapazarı da hem İstanbul’a yakınlığı ile hem de farklı kültürlerin mutfaklarını bir arada bulundurmasıyla vazgeçilmez bir lezzet noktası olarak öne çıkıyor. Adapazarı’nın ıslama köftesi malum. Bu yemeğin en leziz sunumlarından birini yapan mekanı daha öne Halk Gurmesi sayfalarına taşımıştık. Bu kez de Adapazarı’nda başka bir esnaf lokantasının farklı bir lezzetini keşfedelim dedik ve Arnavut ciğerinin methini duyduğumuz Çağlayan Izgara’yı ziyaret ettik.
Yeni açılan AVM’lere rağmen, geleneksel alışverişin canlılığını hiç kaybetmeden sürdüğü Adapazarı’nın Uzun Çarşı’sında ufak bir esnaf lokantası Çağlayan Izgara. İki katlı, köşe bir binanın giriş katındaki lokanta, kırmızı tuğlaları, duvardan sarkan sarmaşıkları, tahta masa ve iskemleleriyle ilk bakışta bir İtalyan trattoria’sını andırsa da yemekler de servis de Türk, daha doğrusu Rumelili.
Rıdvan Ademoğlu ve oğullarının işlettiği mekan ufak ama temiz. Dışarıdakileri de saysanız 10 masayı geçmez ve oturacak yer bulmak öğle yemeği sırasında oldukça güç. Biz de bir masaya iliştik. Garsonlar arı gibi çalışıyor. Kirliler gidiyor, hop yemekler geliyor. Biz de daha yemek tezgahının önünden geçerken birer porsiyon Arnavut ciğeri ile pilavımızı söyledik. Tezgahın başköşesinde Arnavut ciğeri var tabii ki. Pilav ve kuru fasulye de has yemeklerden. Ayrıca çorba, sulu yemek ve ıslama köfte de var. Ciğerin yanındaki bir tepsi irmik helvası ise yemek üstüne ne yeneceği konusunda fazla söz hakkı bırakmıyor gibi. Gerçi soğuk tezgahta Adapazarı’nın meşhur kabak tatlısı da çok çekici görünüyor. Yine tezgahın altında ızgaralık etler de farklı lezzetler arayanları bekliyor.
Servisin böyle hızlı olduğu, acele yenip kalkılan esnaf lokantalarına öğle vakti gurme ziyareti yapmak ne kadar doğru bilemiyorum. Yoğun çalışan işletmecilerle sohbet etme imkanı pek olmuyor. Masayı uzun uzadıya işgal etmemek için farklı yemeklere vakit ayırmak da mümkün olmuyor.
Az sonra soğan, acılı sos ve garnitürle çeşnilendirilmiş, ufak ufak doğranmış ciğer ve pilav önümüze geldi. Daha aldığım ilk lokmada uzun zamandır bu kadar lezzetli bir Arnavut ciğeri yemediğimi hissettim. Lokum gibi tabiri sanki bu ciğer için yapılmış. Ağızda yumuşayarak dağılırken damakta da tatlı-acı doygun bir et lezzeti kalıyor. Doğrusu özlediğim bir et lezzetini aldım. Kullanılan yağın kalitesi kendini hissettiriyor. Acılı sos ise ekstra bir lezzet katıyor.
Pilav da aynı şekilde yağıyla lezzetini belli ediyor. Çatala tane tane geliyor. Yemeğin üstüne yediğimiz irmik helvasının şekeri kararında, bademleri taze. Keşke biraz daha fıstıklı olsaymış; belki bana fıstıksız yerinden geldi.
Yemeği yerken gözüm önce tezgahtaki eski fotoğraflara, sonra da çerçeve içindeki eski bir bıçağa takıldı. Kullanılmaktan neredeyse körleşmiş bıçağın yanında “İş başlangıç 18 Eylül 1989 – Emeklilik 20 Ağustos 2013” yazıyordu. Etrafa bakındığımı gören Adem Bey, hemen ne istediğimi sordu. İşte müşterisine özen gösteren esnaf. Artık neredeyse unutulan bir değer. Kendisine ciğerin lezzetinin sırrını sorduğumda 1968’den beri bu işi yaptıklarını söyleyip sırrını vermedi. Etleri Sakarya’dan temin ettiklerini belirtti sadece.
Yedik içtik, hesap kısmına geldik. Ciğer 10 TL. Pilav ve tatlı 4’er lira. Yemekler de 10 TL. Kredi kartı veya yemek kartları geçmiyor.
Yemek için Adapazarı’na kadar gidilir mi derseniz, bu Arnavut ciğeri için gitmeye değer derim. Açıkçası aynı lezzeti bu yakınlarda başka bir yerde bulabileceğimden emin değilim.
Çağlayan Izgara Adres: Uzunçarşı 5. Geçit No:12 Adapazarı/Sakarya
Çağlayan Izgara telefon: (0264) 273 59 95
Bir buçuk sene sonra bu lokantayı tekrar ziyaret ettim. Yine muhteşem bir ciğer, yine güleryüzlü hizmet. Üstelik bu sefer helva da bol fıstıklıydı. Teşekkürler.